İstiklal Marşımızın Kabulünün 103. Yıldönümü dolayısıyla okulumuz konferans salonunda program yapıldı. Programda emeği geçen öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.
Harfler kelimelere kelimeler dizelere dönüştü. Adanmışlık ruhuyla iki günde kâğıda döküldü istiklal destanı. Milyonların zihnine kazınan o büyük destan, Mehmet Akif'in kalemiyle ifadesini buldu. Türk milleti, istiklal yolunda adım adım ilerliyordu. O günlerde Hâkimiyeti Milliye Gazetesi'ne bir ilan verildi. Ebediyete kadar vatanın kutsallığını hatırlatacak milli marşa ihtiyaç vardı. Herkes böyle bir şiirin Mehmet Akif'in kaleminden çıkacağını biliyordu. Ancak o, "Milletin marşı para karşılığı yazılamaz" diyerek bu teklife sıcak bakmadı. Para ödülünü almamak koşuluyla kalemi elinde, vatan sevgisi yüreğinde Tacettin Dergahı'na kapandı. İstiklal Marşı'nın ilk sözlerini, omuzlarında bağımsızlık mücadelesinin yüküyle mum ışığının altında yazdı.
“Bu marşta dile gelir halkın ve Hakk’ın sesi
Vicdanda akis bulur hakikatin nefesi
‘Hürriyet’ diye atar kalbimiz her vuruşta
Şanlı millet, marşını dinler esas duruşta
Türk’ün yiğitliğine şahit oldu arz ve arş…
Gönderden inmez bayrak, dillerden düşmez bu marş
Merkepler anırdıkça doru at kalksın şaha!...
Rabbim bu millete marş, yazdırmasın bir daha!...”